Yunanistan, son günlerde protestoların gölgesinde siyasi bir dönüşüm yaşıyor. Başbakan Kyriakos Miçotakis’in liderliğindeki hükümet, halkın artan tepkileri karşısında zor anlar geçiriyor. Yüzlerce vatandaş, hükümetin ekonomik politikalarını, sosyal adaletsizlikleri ve yönetim biçimini eleştirmek amacıyla sokaklara döküldü. Peki, bu protestoların arkasında yatan nedenler neler? Miçotakis'in başbakanlık dönemi nasıl bir sona doğru ilerliyor? İşte bu sorulara dair detaylar.
Yunan halkı son yıllarda artarak devam eden ekonomik zorluklar ve işsizlik sorunları nedeniyle hükümete tepkili. Yunanistan, 2009'dan bu yana süregelen mali krizle mücadele ederken, halkın refah düzeyi büyük ölçüde düşmüş durumda. Hükümetin uyguladığı kemer sıkma politikaları, sosyal hizmetlerde kesintilere ve kamu çalışanlarının maaşlarında azalmaya sebep oldu. Bu durum, özellikle alt ve orta sınıfı derinden etkiledi. 2023 yaz aylarında başlayan protestolar, bu mevcut rahatsızlığın bir yansıması olarak ortaya çıktı. İştirak edenlerin sayısı gün geçtikçe artarken, gösterilerin Türkiye, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde de yankı bulması, Yunan halkını yalnız olmadığını düşündürüyor.
Protestoların sadece ekonomik nedenlerle sınırlı kalmadığı da rahatlıkla söylenebilir. Eğitim sistemindeki reformlar, sağlık hizmetlerinde yaşanan aksamalar ve çevresel sorunlar da halkın öfkesini artırıyor. Özellikle gençlerin, yüksek öğrenim masrafları ve işsizlik oranları nedeniyle geleceğe dair endişeleri büyük. Eğitim reformları ile birlikte gençlerin voleybol oynamadan iş bulma oranlarının düştüğü gerçeği, onlara umut vermiyor. Bu şartlar altında, sokaklara dökülen kalabalıklar hem mevcut yönetimin politikalarını sorguluyor hem de daha iyi bir gelecek talep ediyor.
Miçotakis hükümeti, protestoların neden olduğu baskıyla başa çıkmak amacıyla çeşitli reform planları üzerinde çalıştığını duyurdu. Ancak, bu reformların ikna edici olup olmadığı konusunda şüpheler devam ediyor. Özellikle hükümetin daha fazla ekonomik destek sağlayacağını ve sosyal adaletsizlikleri gidermeye çalışacağını söylemesi, halkta pek bir beklenti yaratmadı. Kamuoyunun gözünde Miçotakis, eleştirilerini dikkate almakta başarısız kalıyor. Bununla birlikte, hükümetin yasalar üzerinde yapmak istediği değişiklikler, muhalefetin karşıt görüşleriyle birleşince, yeni bir siyasi krizi tetiklemeye aday. Zira insanlar, yalnızca geçici çözümler yerine köklü değişiklikler talep ediyor.
Miçotakis’in istifa ihtimali ile ilgili spekülasyonlar, siyasi arenada da büyük bir tartışma konusunu oluşturuyor. Başbakan, muhalefet partilerinin liderleri ile bazı görüşmeler gerçekleştirmiş olsa da bu buluşmaların sonuçları bekleniliyor. Halk, artık köklü bir değişim-istiyor ve bu değişimle birlikte kendi taleplerinin karşılık bulmasını istiyor. Bu nedenle, Miçotakis’in geleceği artık protestoların seyrine ve halkın ne kadar süre boyunca destek vermediğine bağlı görünmekte.
Sonuç olarak, Yunanistan'da Miçotakis döneminin sonunun gelip gelmeyeceği, protestoların tükenme noktalarına ulaşıp ulaşmamasıyla doğrudan ilişkili. Hükmetin halkın taleplerine ne ölçüde yanıt vereceği ve buna bağlı olarak siyasi yapının nasıl şekilleneceği, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak bu süreçte halkın öfkesinin ve taleplerinin göz ardı edilmesi zor görünüyor. Eğer Miçotakis, mevcut krizi yönetemezse, Yunanistan'da siyasi denge ciddi bir sarsıntı yaşayabilir.