Yemen, yıllardır süren iç savaşın ve uluslararası bir çatışmanın ortasında kalmış durumda. Son günlerde Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki anlaşmazlıklar, ülkedeki siyasi ve askeri durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Uzun zamandır birlikte hareket eden bu iki güç arasındaki anlaşmazlık, bölge istikrarını tehdit eden yeni bir sıcak savaş riskini gündeme getiriyor. Analistler, bu gerginliğin Yemen'de inşa edilen askeri ve siyasi iktidar dinamiklerini değiştirebileceğini ifade ediyor.
Suudi Arabistan ve BAE, 2015 yılından bu yana Yemen'deki Husi isyanını bastırmak amacıyla koalisyon güçleri oluşturmuşlardır. Bu iki ülke, Yemen hükümetinin desteklenmesi ve İran destekli Husi milislerinin etkisinin azaltılması için birlikte hareket etmekteydiler. Ancak son dönemde, bu ittifakın temelleri sarsılmaya başladı. Her iki ülke, Yemen'deki farklı güç gruplarıyla yakın ilişkiler geliştirdi ve bu durum, zamanla aralarındaki anlaşmazlıkları büyüttü. BAE, Yemen'in güneyindeki ayrılıkçı hareketleri desteklerken, Suudi Arabistan ise merkezi hükümeti desteklemeye odaklandı.
Son hafta içinde yaşanan olaylar, bu iki ülke arasındaki gerginliğin ne denli yüksek olduğuna işaret ediyor. Yemen'in güneyinde farklı bölgelerde BAE ve Suudi destekli milis grupları arasında silahlı çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalar, her iki tarafın da daha fazla askeri güç yığınağı yapmasına neden oldu. Gerginlik yalnızca askeri bir çatışmaya dönüşmekle kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki insani durumu da daha da kötüleştiriyor. Yemen, zaten derin bir insani krizle boğuşurken, bu tür çatışmalar sivil halka ağır yükler getiriyor.
Uzmanlar, Suudi Arabistan ve BAE arasındaki bu çatışmanın bölgedeki jeopolitik dengeleri de değiştirebileceği uyarısında bulunuyor. Özellikle İran'ın Husi milisleri üzerindeki etkisi, Suudi Arabistan'ın kartlarını yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Uzmanlara göre, her iki tarafın da çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, bölgedeki istikrarı daha da tehdit edebilir. Unutulmaması gereken noktalardan biri de, her iki ülkenin de çatışmaların bir parçası olmaya devam etmesinin, Yemen halkı üzerinde yıkıcı etkiler bırakacağıdır.
Bölgedeki gelişmeleri takip eden gözlemciler, Suudi Arabistan ve BAE'nin anlaşmazlıklarının aynı zamanda uluslararası ilişkileri de etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Bu iki ülke, yalnızca bölgesel bir güç değil, aynı zamanda küresel arenada önemli müttefiklerdir. Bu nedenle, Yemen'deki bu sürtüşme, büyük güçlerin stratejik çıkarlarını da etkileyebilir. Uzmanlar, özellikle ABD ve Avrupa'nın bu duruma ne şekilde müdahale edeceği konusunda da önümüzdeki günlerde gelişmelerin yaşanabileceğini öngörüyor.
Kısacası, Yemen'deki Suudi Arabistan ve BAE arasındaki anlaşmazlığın sıcak bir savaşa dönüşme olasılığı, sadece bölge için değil, dünya için de kritik bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Bu nedenle, bu konuda atılacak adımlar ve izlenecek stratejiler, hem Yemen halkı hem de bölgedeki güç dengeleri açısından son derece büyük bir öneme sahiptir.