Son yıllarda dünya genelinde meydana gelen yıkıcı depremler, bilim dünyasını ve kamuoyunu alarma geçirmişken, Türkiye’nin özellikle büyük şehirlerinden İstanbul, sismik aktivite açısından kritik bir noktada bulunuyor. Deprem uzmanı Frank Hoogerbeets, İstanbul’un muhtemel depremleri hakkında yaptığı tahminlerle dikkatleri üzerine topladı. Hoogerbeets, 2023 yılının başında Kahramanmaraş’ta meydana gelen devasa depremi önceden tahmin etmiş olmasıyla, uzmanlık alanındaki bilgilerini bir kez daha kanıtladı. Şimdi, uzmanların dikkatle izlediği İstanbul'un deprem riski üzerine Hoogerbeets'in değerlendirmelerine göz atıyoruz.
Frank Hoogerbeets, dünya genelinde birçok üniversite ve araştırma kuruluşu tarafından tanınan bir deprem uzmanıdır. Hollanda merkezli bir araştırmacı olan Hoogerbeets, gezegenlerin pozisyonları ve yer kabuğundaki hareketler arasındaki ilişkinin depremlerin oluşumunu etkileyebileceğini öne sürüyor. Bu yaklaşımı ile sismik olayların tahmin edilmesine yönelik yeni bir perspektif sunan Hoogerbeets, 2014 yılından bu yana çeşitli platformlarda, sosyal medya hesaplarında ve video yayınlarında insanları bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
Hoogerbeets, deprem tahminleri ile ilgili yaptığı çalışmaların yanı sıra, gezegenlerin konumlarının depremler üzerindeki etkilerini inceleyen bir çalışmaya da öncülük ediyor. Son dönemde dikkat çeken bu yaklaşım, onu medyada sıkça yer alır hale getirdi. Kahramanmaraş depremini önceden tahmin etmesi, birçok kişi için bu alandaki yetkinliğini sorgulamaya yer bırakmadı. Şimdi ise İstanbul'un başı dertte mi? Frank Hoogerbeets'in bu şehirle ilgili tahminlerine bakalım.
İstanbul, tarih boyunca pek çok depreme tanıklık etmiş ve bu ruh halinin hala yaşandığı bir şehir. Hoogerbeets, İstanbul’un deprem riski hakkında yaptığı tahminlerde, “Şehir, büyük bir depreme hazırlıklı olmalı” ifadelerini kullanıyor. Hoogerbeets'e göre, İstanbul’un sismik hareketliliği, kentteki zayıf yapı stoku ve yer altı su seviyeleriyle birleştiğinde, büyük bir felaketin eşiğine gelebilir. Yıllardır İstanbul’un depreme dayanıklılığı konusunda yapılan uyarılara rağmen, kentin inşaat sektörü hala yeterli önlemleri almada yetersiz kalıyor.
Hoogerbeets, İstanbul’da olası bir depremin büyüklüğünün 7.0 ve üzerinde olabileceğini belirtiyor. Şehrin altındaki fay hatları hakkında yaptığı incelemeler, bu tahminin arkasındaki bilimsel temel olarak öne çıkıyor. Özellikle Marmara Denizi’nin altında bulunan fay hatları, şehir için en tehlikeli unsurlar arasında sıralanıyor. Hoogerbeets’in paylaştığı bilgilere göre, İstanbul’da büyük bir deprem olasılığı, yerel otoritelerin acilen ele alması gereken bir durum. Uzman, “İstanbul’daki her bir modern bina, olası bir depreme karşı yeterince sağlam olmalı. Aksi halde, sonuçları felaket olur” diyor.
Hoogerbeets’in uyarıları, yalnızca kişilerin değil, şehir planlamacıları ve devlet yetkililerinin de dikkatini çekiyor. Yerel hükümetler, bin yıllık tarihi eserlerin ve modern yapıların bir arada bulunduğu İstanbul’da gerekli önlemleri almakta geç kaldı. Bu nedenle, Hoogerbeets’in tahminleri daha da önem kazanıyor. Aynı zamanda, deprem öncesinde ve sonrasında yapılması gereken hazırlıklar da bir o kadar kritik.
Sonuç olarak, Frank Hoogerbeets’in İstanbul’daki sismik aktiviteye dair tahminleri, dünya genelindeki deprem uzmanları tarafından izleniyor. Ancak, bilim insanlarının bu konudaki görüşleri kadar, bireysel farkındalık ve hazırlık da son derece önemli. İstanbul'un olası bir depreme karşı hazırlıklı olması, ancak şehir sakinlerinin ve yöneticilerin bu konuda bilgi sahibi olup gerekli önlemleri alması ile mümkün olacaktır.
Kısa bir zaman diliminde bu uyarılar göz ardı edilirse, büyük bir felaket yaşanabilir. Bu nedenle, herkesin kendi güvenliğini ve sevdiklerinin güvenliğini düşünmesi ve gerekli önlemleri alması gerektiği unutulmamalıdır. Deprem, bir an meselesi; bu yüzden duyarlı ve hazırlıklı olunması son derece önemlidir.