Bir yangın anında yaşanan korku dolu anlar, birçok insan için unutulmaz bir travma haline gelebilir. Son günlerde sosyal medyada paylaşılan bir video, alevlerin arasında hayatta kalmaya çalışan genç bir kadının yaşadığı dehşeti ortaya koydu. Olayın merkezinde yer alan genç kadın, alevlerin arasında geçirdiği o korkutucu anları ve içindeki panik duygusunu kelimelere dökerek yaşadığı korkuyu bir kez daha hatırlattı. “Etim eriyormuş gibi yandığımı hissettim” ifadeleriyle yaşadığı anı anlatan genç kadının hikayesi, dinleyen herkesin yüreğini dağladı.
Olay, geçen hafta bir apartman dairesinde meydana geldi. Yangın, henüz belirlenemeyen bir nedenle başladı ve kısa sürede tüm daireyi sardı. Genç kadın, o gün evde yalnızdım. Bir anda her tarafı alevlerin sarıldığı bir ortamda buldum kendimi, dedi. İlk yangın alarmı sesini duyduğunda ne yapacağına dair hiçbir fikri olmadığını belirten genç kadının, panikle kapıyı açma çabası, olayın ne kadar trajik tablolara yol açabileceğini gözler önüne seriyor.
Alevlerin tehlikeli bir şekilde yükseldiğini gören genç kadının ilk düşüncesi, kapıyı açarak dışarı çıkmak oldu. Ancak alevler, kapının önünü kapatacak şekilde ilerlemişti. Keza duman da aniden tüm evi sararak yaşam alanını büsbütün yaşanmaz hale getiriyordu. Bir noktada tamamen çaresiz kaldığını hisseden genç kadın, o an yaşadığı duyguları ise şöyle ifade etti: “Burnuma gelen duman beni boğuyordu. Alevlerin içinde kaybolmuş gibi hissettim ve etim eriyormuş gibi yandığımı düşündüm.”
Yangın söndürme ekipleri olay yerine gelene kadar, genç kadın alevlerin içinden geçerek üst kattaki komşularından yardım istedi. "Yalnız olmadığımı bilmek beni ayakta tuttu" diyen kadın, alevlerin arasında hayatta kalma mücadelesini, komşularının ve ilk müdahale ekiplerinin yardımı ile atlattı. Yangının ardından hastaneye kaldırılan genç kadın, burada gördüğü tedavi sırasında yaşadığı travmanın derinliğini daha iyi anladı.
Hastanede geçirdiği günlerde yaşadığı korku ve belirsizlik ise onu derinden sarstı. Yangının ardından gelen tedavi süreçleriyle fiziksel olarak iyileşse de, zihnindeki hatıralar onu sürekli takip ediyordu. “Gözlerimi kapattığımda o alevleri görüyorum. Yaşamak için savaştığım anları unutmamak mümkün değil,” diyor. Olayın ardından yetkililer, genç kadına psikolojik destek sağlamak için harekete geçti. Hala bu korkuyu yenmekte zorlanan kadın, diğer yangın mağdurlarının da destek almasının önemine dikkat çekiyor.
Bu olay, yangın güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu. İlgili kuruluşlar yangın öncesi ve sonrası alınması gereken önlemler hakkında bilgi vererek, toplumu bu tür olaylara karşı bilinçlendirmeye çalışıyor. Yangın güvenliği konusunda daha fazla bilgiye sahip olmanın, yaşanabilecek felaketleri önlemede faydalı olacağını ifade eden uzmanlar, evlerde yangın çıkma olasılığına karşı, duman dedektörleri, yangın söndürme cihazlarının bulundurulması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca eğitici seminerlerin de düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekiyorlar.
Genç kadının yaşadığı korkunç deneyim, sosyal medyada geniş yankı buldu. Birçok kişi, yaşadığı travma ile ilgili dayanışma mesajları gönderdi. Yangın anının videosunu izleyen binlerce insan, kadının gösterdiği cesareti takdir ederek, zor bir süreçten geçtiğini belirtti. Böyle trajik olayların daha fazla yaşanmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği bir kez daha hatırlatıldı. “Hayatta kalmanın ne demek olduğunu, o an yaşamadıkça bilemeyiz” diyen genç kadın, böyle durumlarla karşılaşan herkesin bilinçli olması gerektiğinin de altını çiziyor.
Yangın anında yaşananlar, yalnızca bireysel bir kıyameti değil, aynı zamanda toplumsal bir bilinç ve dayanışmanın da önemini gözler önüne seriyor. Gerekli önlemleri alarak, bu tür korkutucu deneyimlerin bir daha yaşanmaması için ciddiyetle hareket etmek, yalnızca bir zorunluluk değil, aynı zamanda hepimizin sorumluluğu olmalıdır.