7 yıl önce, küçük bir kasabada bir bebek cesedinin bulunması, tüm halkı derinden sarsmış ve büyük bir soru işareti bırakmıştı. Olayın gerçekleştiği yer, sakin bir yaşam süren bir topluluk olmasına rağmen, bu trajik olay, kasabanın huzurunu sonsuza dek bozmaya yetmişti. Olay günü, kasabanın yaşlılarından biri, ormanlık bir alanda yürüyüş yaparken, yerde dikkat çekici bir poşet bulmuştu. İçiyle dolu çikolata poşeti, ilk bakışta sıradan bir şey gibi görünse de, içindeki bebeği bulduğunda, herkesin hayatı değişecekti.
Olay, çikolata poşetinin içinden bir bebek cesedinin çıkmasıyla başladı. Bebek henüz doğmuştu ve karnı aç kalmış görünüyordu. İfadesiz bir yüzle, güvenlik güçleri derhal alarma geçti. İlk izleme işlemleri, bebeğin kimliği, annesi ve bu olayın arka planı hakkında pek fazla bilgiye ulaşılamadığından, kasaba halkının endişeleri de hızla yayıldı. Bu yaratık, resmen kasabanın kanını dondurdu ve yerel medyada büyük yankı uyandırdı. O dönemde yapılan haberlerin ardından, olayın çözülmesi için birçok insan peşine düştü, fakat 7 yıl boyunca bu olayın üstü kapalı kalmıştı. İnsanlar, bu durumu kabullenmekte zorlanıyor, gizli kalmış bir halk dramı olarak hayatlarına devam etmeye çalışıyorlardı.
Yıllar sona erdiğinde, bir gün, kasaba sakini olan bir kadının aksanında bir ayrıntı dikkat çekti. Kadın, çikolata poşetinin benzerinin, birkaç yıl önce kaybolmuş bir hamile kadına ait olduğunu iddia etti. Medyanın tekrar gündeme taşıdığı bu iddia, kasabada bir anda paniğe yol açtı. polis ekipleri, geçici bir soğuk savaştan sonra bu olayı tekrar araştırmaya başladı. Yapılan detektör aramaları, geçmişte kaybolan kadınların listesinin gözden geçirilmesine neden oldu.
Tüm bu gelişmeler, kasabanın kasvetli havasını şimşek gibi delip geçti. Gözler, aniden kaybolmuş olan ve daha sonra bir daha izine rastlanmayan kadınların ailelerine çevrildi. Bazısı hâlâ acıyla bekliyordu, bazısı umudunu kaybetmişti ama tüm kasaba, bu hikayenin sonunu merak ediyordu. Olacaklar, birçok insanın hayatında ne gibi değişimlere yol açacaktı? Yıllar sonra ortaya çıkan bu korkunç gerçek, kasabanın ve halkının huzurunu yeniden sarsacak mıydı?
Yıl boyunca, yargı süreci ve medya, olayın daha fazla detayını gün yüzüne çıkardı. Bebeğin annesinin adı, 'Derya' olarak açıklandı. Yıllar boyunca kaybolmuş olduğu belirtilen Derya'nın akıbeti ve o günden bu güne değişen hayatı, bir kapalı kutu gibiydi. Ailelerin, kaybolan kadınlarla ilgili tüm bilgilendirmeleri gözden geçirmesi ve hatırlamak zorunda oldukları anılar, kasabada geleceğe yönelik karamsar bir hava oluşturuyordu.
Bu olay yalnızca kasaba halkını etkilemedi, aynı zamanda medyanın ve sosyal medyanın da etkisiyle tüm ülkenin dikkatini topladı. Birçok kişi bu hikaye üzerine yorumlarını sosyal medya üzerinden paylaştı ve her biri bir arayış içinde olduklarını belirtti. 'Derya' kadın, sosyal medyada yıllar boyunca süregelen dramatik bir figür haline geldi. Medya, 'Derya' hakkında araştırmalar ve komplo teorileri üretirken, kasa halkı ise yıllardır kayıp olan bu kadının arkasındaki hikayeyi çözmek için çaba sarf ediyordu.
Sonlarında, yıllardır kaybolmuş tüm izler, Derya'nın yargılanacağı gün de birleşti. Halka arz edilen iddia ve gerçekler, kasabanın halkına büyük bir ders verecekti. Özellikle; bir insanın, hayatının en kritik anında yaşadığı zor seçimler, kaybolan hayatlar ve bunun getirdiği sonuçlar hakkında tartışmalara yol açtı. Kasaba halkı şimdi, bu korkunç gerçeklerin sonunda hangi yola otomatik olarak döneceklerini merak ediyordu. Hakim ve jürinin, bir zamanlar benzer olayları yaşamış olan Derya hakkında nasıl bir karar vereceği, tüm kasaba için büyük bir merak konusu haline gelmişti.
Gelecek günler, bu hikayenin ne kadar daha derinleşeceği ve kasabanın bu trajik deneyimden çıkaracağı dersi belirleyecek. Olay, yalnızca bir bebek ve çikolata poşetiyle başlamış olabilir, ancak ardında bıraktığı soru işaretleri ve duygusal yük, asla kaybolmayacak gibi görünüyor.