Vücudunda beliren sıradan benlerin ardında yatan tehlikeyi tespit eden 26 yaşındaki Gülşen Yılmaz, hayatının en zor dönemini yaşamaya başladı. Kendisi gibi birçok insanın hayatında küçük benlerin bulunabileceğini ifade eden Gülşen, bir gün bir benin aniden büyüyerek ve renginin değişmesiyle birlikte doktora gitmeye karar verdi. Yapılan tetkikler sonucu, vücudunda kötü huylu melanom kanseri bulunduğu teşhisi konuldu. Bu durum sadece Gülşen’in hayatını değil, ailesinin ve arkadaşlarının hayatını da derinden etkiledi. İşte Gülşen’in kanser teşhisi sonrası yaşadığı zorlu sürecin detayları…
Gülşen’in hayatı, kanser teşhisi konulduğunda bir anda değişti. Sağlıklı ve dinamik bir genç kadın olarak yıllarını spor yaparak ve sağlıklı beslenerek geçiren Gülşen, bir gün kendisinde fark ettiği bu benlerin tehlikeli olacağını hiç düşünmemişti. Sadece estetik kaygılarla doktora başvuran Gülşen, başka bir gerçek ile yüzleşeceğini bilmeden hastane kapısında nöbet bekleyen doktorlardan randevu aldı. Sonuçlar geldiğinde, genç kadının ruh hali alt üst oldu. Bu süreçte yaşadığı sıkıntıları ve duygusal çöküntüyü anlatan Gülşen, “Her şey bir anda oldu. Kendimi çok çaresiz hissettim. Hayatım boyunca sağlıklı yaşadım, neden ben?” sözleriyle hislerini dile getirdi.
Gülşen, tedavi sürecinin başlangıcında pek çok duygusal zorlukla karşılaştı. Ancak ailesinin destekleri ve uzman doktorların yoğun ilgisi sayesinde tedaviye hızlı bir şekilde başladı. Kemoterapi süreci, zaman zaman zorlu geçti ama Gülşen, kendisine verdiği sözle bu süreçte pozitif kalmaya özen gösterdi. “Evet zorlanıyordum ama her gün biraz daha güçlü olmaya çalıştım. Her sabah yataktan kalktığımda, hayata tekrar bağlanmak için kendimle savaşmak zorundaydım,” diyen Gülşen, tedavi sürecindeki dayanıklılığıyla örnek oluşturarak çevresindekilere umut ışığı oldu.
Kanserle mücadelesinin bir parçası olarak destek gruplarına katılan Gülşen, buradaki diğer hastalarla iletişim kurmanın ve deneyim paylaşımının kendisine çok şey kattığını düşünüyordu. “Kendimi yalnız hissetmediğim her an, daha güçlü hissediyorum. Tanımadığım insanlarla yaşadığım benzer deneyimleri paylaşmak bana ciddi bir motivasyon kaynağı oldu” diye ekledi.
Sonunda, sağlık durumu giderek iyiye giden Gülşen, tamamlanan tedavisinin ardından düzenli kontrollerine devam etmekte kararlıydı. Doktorlarıyla olan iletişimi ve sağlık bilgilerini sürekli güncel tutması, onu bu zorlu süreçte daha güçlü bir birey haline getirdi. Hayatında önemli bir yer edinen sağlıklı yaşam alışkanlıkları ise artık günlük rutinlerinin bir parçası oldu. Gülşen, tedavi sürecinde öğrendiklerini başkalarına da ulaştırmak adına sosyal medya üzerinden farkındalık yaratma çalışmaları yapmaya başladı.
Kanserle mücadelesinin ardından Gülşen, diğer gençlere ve kadınlara yönelik farkındalık yaratmak amacıyla kampanyalar düzenlemeye karar verdi. “Kendime verdiğim sözü tutmak ve başkalarına yardımcı olmak istiyorum. Benim yaşadıklarımı göz önünde bulundurarak, kendilerini ihmal etmemelerini söylemek önemli.” dedi. Toplumda kanser konusunda hâlâ birçok yanlış anlamanın bulunduğunu belirten Gülşen, genç yaşta da bu hastalığın olabileceğini ve düzenli kontrollerin önemine dikkat çekmekte kararlıydı.
Gelecekte kanser hastalarına çeşitli destekler sunmak ve güçlü bir dayanışma ağı oluşturmak için projeler geliştiren Gülşen, “Benim hikayem birçok kişinin hikayesine ışık tutabilir. Amacım sadece benim yaşadıklarımla sınırlı değil, başkalarının da hayatlarını kolaylaştırmak.” diyerek heyecanını dile getirdi.
Gülşenin hikayesi, kanserin hayatı altüst eden etkilerini gözler önüne sererken, aynı zamanda gençlerin sağlıklı yaşamaya ve erken teşhisin önemine dair farkındalık yaratmaya yardımcı olmaktadır. Hayatının en zor dönemini başarıyla geride bırakan Gülşen Yılmaz, şimdi umut dolu bir gelecek için adım atmanın yanında, hayallerinin peşinden koşma motivasyonunu her zaman koruyacak.